İçeriğe geç

Islam’a göre kan davası nedir ?

İslam’a Göre Kan Davası Nedir? Toplumsal Cinsiyet, Adalet ve Empati Üzerinden Derin Bir Yolculuk

Toplumu derinden sarsan meseleleri konuşmak bazen zor, ama bir o kadar da gereklidir. Kan davası da bunlardan biridir. Yüzyıllardır bazı coğrafyalarda kan davası, ailelerin ve toplulukların kaderini belirleyen, adalet duygusunu gölgeleyen bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor. Bugün bu konuyu yalnızca dinî bir kavram olarak değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi dinamiklerle harmanlayarak ele alalım. Ve bunu yaparken hem kadınların empati dolu yaklaşımını hem de erkeklerin çözüm odaklı bakışını yan yana koyalım.

Kan Davasının Anlamı: İntikam mı, Adalet Arayışı mı?

Kan davası, bir kişinin öldürülmesinin ardından öldürülen kişinin yakınlarının intikam almak amacıyla failin veya ailesinin bir ferdini öldürmesiyle başlayan zincirleme şiddet döngüsüdür. Geleneksel toplumlarda bu, “namus” ya da “onur” meselesi olarak görülmüş ve bazen nesiller boyu süren bir kin kültürüne dönüşmüştür.

İslam’a göre ise kan davası, açıkça yasaklanmış ve bu tür intikam anlayışlarının toplumun huzurunu bozacağı vurgulanmıştır. Kur’an’da “Bir cana karşılık olmaksızın bir cana kıymayın” (En’âm, 151) buyruğu, bireysel adaletin değil, toplumsal adaletin esas olduğunu hatırlatır. Aynı şekilde Maide Suresi 45. ayette kısas hakkı tanınsa da bu hakkın devlet eliyle uygulanması, intikam değil adalet sağlama amacıyla yapılması gerektiği belirtilir.

İslam Hukukunda Kısas ve Kan Davası Arasındaki Fark

Kısas, İslam hukukunda adaletin sağlanması için öngörülen yasal bir cezadır. Ancak bu, bireylerin değil, yargı mercilerinin uygulayabileceği bir müeyyidedir. Kan davası ise kişisel intikam üzerine kurulu, kontrolsüz bir şiddet zinciridir.

Kısas: Suçun karşılığını hukuki yollarla verir, toplumsal düzeni korur.

Kan davası: Duyguların ve öfkenin yönettiği bir döngüdür, düzeni bozar.

İslam’ın adalet anlayışında affetmek her zaman en yüce davranışlardan biri olarak görülür. Nitekim Kur’an’da “Kim affeder ve barışı sağlarsa onun ecri Allah’a aittir.” (Şûrâ, 40) ifadesi, intikam yerine merhamet ve barışın teşvik edildiğini gösterir.

Kadınların Bakış Açısı: Empati, Toplumsal Etki ve Barış Arayışı

Kadınlar çoğu zaman kan davasının toplumsal ve insani boyutuna odaklanır. Bir annenin gözünden bakıldığında mesele artık sadece “bir canın bedeli” değil, çocukların geleceği, kadınların güvenliği ve toplumun huzurudur.

Empati ve yas: Kadınlar çoğu zaman hem kaybı hem de kaybedeni anlamaya çalışır.

Toplumsal etkiler: Kan davaları, kadınların ve çocukların sosyal hayata katılımını kısıtlar, korku kültürü yaratır.

Barış inisiyatifleri: Kadınlar, ailelerin barışmasında ve arabuluculukta sıkça öncü roller üstlenir.

Bu yaklaşım bize şunu hatırlatır: Adalet, sadece suçlunun cezası değil, toplumun iyileşmesidir. Ve bu iyileşme sürecinde kadınların empati dolu sesine kulak vermek, barışın en güçlü adımlarından biridir.

Erkeklerin Bakış Açısı: Çözüm, Sistem ve Yapısal Değişim Odaklı Yaklaşım

Erkeklerin çoğu, kan davası konusuna daha analitik ve çözüm odaklı yaklaşır. Onlara göre mesele, bireysel duygulardan çok sistemin nasıl işleyeceğiyle ilgilidir.

Yasal çözüm: Kan davasının önüne geçmek için adalet sisteminin güçlü ve hızlı olması gerektiğini savunurlar.

Toplumsal düzen: Şiddet döngüsünün kırılması için devletin daha etkin rol alması gerektiğine inanırlar.

Arabuluculuk: Geleneksel toplumlarda erkeklerin söz sahibi olması, barış süreçlerinde kritik bir faktör olabilir.

Bu bakış açısı da önemlidir çünkü kalıcı çözümler, sadece duygularla değil, sistemli ve adil uygulamalarla mümkündür.

Sosyal Adalet Perspektifinden Kan Davası: Kim İçin Adalet?

Kan davası, adalet kavramını bireysel çıkarlar doğrultusunda çarpıtır. Oysa İslam’da adalet, “herkese hakkını vermek”tir. Bir cinayet karşısında ikinci bir cinayet adaleti değil, yeni bir mağduriyeti doğurur. Ayrıca bu döngü, toplumdaki eşitsizlikleri de derinleştirir. Sosyal adaletin tesisi için:

Devletin tarafsız ve hızlı adalet mekanizmaları kurması,

Eğitim yoluyla şiddet kültürünün kırılması,

Kadın ve erkeklerin barış süreçlerine eşit katılımının sağlanması gerekir.

Çeşitlilik ve Toplumsal Dönüşüm: Farklı Seslerle Barışa Doğru

Kan davası, farklı kimliklerin birlikte yaşama kapasitesini zedeler. Oysa İslam’ın hedeflediği toplum yapısı, farklılıkların bir arada barış içinde var olabildiği bir düzendir. Bu noktada toplumsal çeşitliliği tehdit eden her türlü intikam kültürüyle yüzleşmek, sadece dinî değil, insanî bir sorumluluktur.

Sonuç: Affetmek, Yıkmaktan Daha Güçlüdür

İslam’a göre kan davası, adaletin değil öfkenin ürünüdür. Toplumu barışa taşıyan ise intikam değil, adalet ve merhamettir. Kadınların empati dolu sesleriyle erkeklerin çözüm odaklı fikirlerini birleştirebilirsek, bu kadim sorunu geride bırakmak mümkündür.

💭 Peki sizce affetmek mi daha zor, yoksa adalet arayışını sürdürmek mi?

💭 Kan davası gibi meselelerde toplum olarak nasıl bir yol izlemeliyiz?

Yorumlarda buluşalım; farklı seslerle, ortak bir barış dili inşa edelim.

8 Yorum

  1. Delikanlı Delikanlı

    Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. 25 Kas 2022 Toplumsal Felaket Olarak; “KAN DAVALARI” Türkiye Yazarlar Birliği toplumsal-felaket-olarak-kan-da… Türkiye Yazarlar Birliği toplumsal-felaket-olarak-kan-da… Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır.

    • admin admin

      Delikanlı! Katkınızla makale hem içerik hem de ifade yönünden çok daha nitelikli hale geldi.

  2. Şermin Şermin

    İslam dininin ilke ve hükümleri, hiçbir kan davasını haklı görmez . 2019 Kan davası nedir? Kan davası ne zaman ortaya çıktı? İslam’da kan … İslam dininin ilke ve hükümleri, hiçbir kan davasını haklı görmez .

    • admin admin

      Şermin!

      Görüşleriniz, makalenin gelişim sürecine doğrudan etki etti, desteğiniz için teşekkür ederim.

  3. Tayfun Tayfun

    Bir tanımda kan davası , “aile bireyleri arasındaki ilişkilerin sıkı olduğu toplumlarda öç alma duygusundan kaynaklanan, misilleme biçiminde karşılıklı cinayetlerle Page 4 ŞEVKET ÖKTEN 168 süren aile ve gruplar arası ölümlü çatışma durumu (Cengiz, 2003: 62). Diyet (Arapça دية; çoğul diyāt) İslam hukukunda, cinayet, bedensel zarar veya maddi hasar durumlarında mağdur veya mağdurun varislerine ödenen mali tazminattır. Kısasa alternatif bir cezadır.

    • admin admin

      Tayfun!

      Kıymetli katkınız, yazının bütünlüğünü artırdı ve daha anlamlı hale getirdi.

  4. Nazan Nazan

    Bir şahsın hayatına haksız yere son verme, adam öldürme suçu . Kasten adam öldürme ve müessir fiil suçlarında suçlunun işlediği fiile denk bir ceza ile cezalandırılması. İslâm’ın kısas hükmü, adaleti yerine getirerek kan davasının ortaya çıkmasına, dolayısıyla daha birçok insanın haksız yere öldürülmesine engel olduğu için “Ey akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır; böylece korunursunuz” (el-Bakara, 2/179) buyurulmuştur .

    • admin admin

      Nazan!

      Her ayrıntıda aynı fikirde değilim, fakat teşekkür ederim.

Tayfun için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet güncel giriş adresivdcasino infobetexper girişsplash